Kanuni Sultan Süleyman'ın (1520-1566) saltanatının başında Mimarbaşı Alaeddin tarafından yaptırılmıştır. Avlunun sol köşesinde Adalet Köşkü'nün önünde yer alan yapı, yan yana üç mekandan oluşmaktadır. Avlu tarafında kubbeli ilk mekan Divan-ı Hümâyun'dur. Küçük bir kapıyla buraya açılan diğer kubbeli oda Defterhane'dir. III binanın cephesinde yapılan onarımları gösteren manzum kitabeler bulunmaktadır.
Kubbealtı, Divan-ı Hümayun'un ana buluşma yeridir. Adalet Köşkü'nün bitişiğindeki duvarda, yerden 3 m yükseklikte bulunan Kafes-i Müşebbek adı verilen yaldızlı parmaklıklarla pencerenin arkasından Divan-ı Hümâyûn da çalışmalar görülebilir.
2. Avlu / Divan Meydanı
Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) tarafından tasarlanan devlet ve saray düzeninin idari faaliyetleri ile ilgili yapıların bulunduğu bir avludur. Bu nedenle devletin asli görevlerini simgeleyecek şekilde yapılan avluya Adalet Meydanı denilmiştir. Sadece at sırtında girebildikleri bu avluda padişahlar yılda iki kez düzenlenen dini bayramlarda görülürdü. Cülûs ve padişahların cenaze törenleri de bu avluda yapılırdı. Bâb-üs Selam ile Bab-üs Saade arasındaki padişah yolu en geniş ve en önemlisidir. İkinci önemli yol ise Babu's-Selam ile Divan arasındaki vezir yoludur. Fatih Sultan Mehmed döneminde şekillenen avlu, 1478 yılında Sûr-ı Sultani ve Has Ahırı'nın inşasıyla tamamlanmıştır. Ancak Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) döneminde avlu, İmparatorluğun görkemini yansıtacak şekilde yapısal değişikliklere uğramıştır. Yeni bir Divan-ı Hümâyûn yapılmış, eski Divanhaneye yeni bir işlev verilmiş, Dış Hazine büyütülmüş veya yeniden yapılmış, avlunun etrafı sütunlu revaklarla çevrilmiştir.
3. Avlu / Enderun avlusu
3. Avlunun etrafındaki yapıların inşası, Fatih döneminden itibaren Enderûn teşkilatının ihtiyaç duyduğu koğuş, cami ve hamamların yanı sıra padişah günlük yaşamı için gerekli yapılardan oluşuyordu.
Arz Odası
Bâb-üs Saade'nin karşısında yer alan,ve kapıyla bağlana bu yapı, padişahların devlet yönetimi ile olan ilişkilerinin somutlaştırıldığı en önemli mekandır. Arz odasında, yabancı devlet adamları kabul edilir, sefere çıkan komutanlar ve devlet görevlileri ile Divan toplantıları burada görüşülürdü.
4. Avlu / Sofa-i Hümâyun
Sofa-i Hümâyûn teras 17. yüzyıl da Haliç'e doğru genişletilmiş yeni köşkler inşa edilerek bugünkü görünümüne kavuşmuştur. Mermer terasta revakların önünde şadırvanlı büyük bir havuz bulunmaktadır. Sofa-i Hümâyûn trasında Revan köşkünün yanı sıra Haliç manzarasına hakim Sünnet Odası da bulunmaktadır.
hemen yanında Bağdat Köşkü ve İftariye Köşkü veya “Ayışığı Konağı” bulunmaktadır. L şeklindeki büyük revakın bir ucu, haremde Sultan Odası ve köşklerinin bulunduğu Mabeyn avlusuna bağlanır. Revan konağının bulunduğu diğer tarafta ise merdivenlerden aşağı Sofa-i Hümayun çiçek bahçesine inilir.
Sünnet Odası
Sofa-i Hümayun terasının Haliç'e bakan kısmında yer almaktadır. Sünnet Odası kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Daha sonra çeşitli değişikliklere uğrayarak bugünkü halini Sultan I. İbrahim döneminde almıştır.
Revan Köşkü
IV. Murad'ın Revan'ı fethini anmak için 1636 yılında yaptırılan köşk, Sofa-i Hümayun'da yaptırılmıştır. 2.Mehmed döneminden beri varlığını sürdüren havuzun küçültülmesi ile elde edilen alanda teras üzerine inşa edilmiştir. Konak sekizgen planlı ve üç eyvanlıdır.
Revan Köşkü'nün bazı Osmanlı kaynaklarında "Türban Odası" olarak anılması, Tülbent Gulam tarafından padişahı simgeleyen sarıkların törenlerde korunmasıyla ilgilidir. Ayrıca her yıl Ramazan ayında Has Odasının temizliği sırasında Hırka-i Saadet ve diğer kutsal eşyalar Revan Köşkü'ne taşınırdı. Sultan I. Mahmud 1733 yılında bu köşkte, Has Oda halkı için son derece değerli olan ve ağırlıklı olarak tarih kitaplarından oluşan bir vakıf kütüphanesi yaptırmıştır.
Bağdat Köşkü
Sadece Sofa-i Hümâyûn'da değil, sarayın günümüze ulaşan en güzel köşklerinden biri olan yapı IV. Murad'ın Bağdat'ı fethini anıtsallaştırmak için 1639 yılında inşa edilmiştir.
Bağdat'taki zaferi anmak için yapılan köşk, daha önce burada var olan bir kulenin yerine terasın sonuna inşa edilmiş. Köşkün inşası için terasın Haliç yönünde genişletilmesi gerekmiştir. Türk mimarisinin en başarılı ve en iyi korunmuş örneklerinden biri olan konak, 18. yüzyılın ortalarından itibaren Revan Köşkü ile birlikte Has Oda'nın kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.
İftariye Köşkü
İftariye Köşkü, IV. II. Murad döneminde Haliç yönünde genişletilen Sofa-i Hümâyûn mermer terasının yaptırılmıştır. Niş şeklinde olan köşk, tombaktan yapılmıştır. Dört sütunun taşıdığı bir teknenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Çardak çıkıntılı konumu ile mermerden ayrılarak aşağıdaki bahçelere ve şehre, Haliç'e ve Galata'ya doğru bir konuma getirilmiştir. Padişahın Ramazan ayında bu çardakta iftar beklediği ve orucunu burada açtığı sanılıyor. Bu nedenle İftariye adını almış olmalıdır. Yaz aylarına denk gelen bayram törenlerinde padişahın burada Enderunluların bayram tebriklerini kabul ettiği yerdir.
Sofa Köşk / Mustafa Paşa Konağı
Sofa Köşk, Merdiven Başı Köşkü ve Mustafa Paşa Köşkü gibi isimleri bulunan yalı, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından Sadrazamlığı döneminde yaptırılmıştır. III. Ahmed döneminde onarım gören köşk, 1704 tarihli kitabede “Kafa Köşkü” olarak geçmektedir. Köşk, üçlü plan düzeni göstermektedir. I. Mahmud (1752) döneminde büyük bir tadilatla cephe düzeni değiştirilmiştir.
Topkapı Sarayı'na giriş biletleri hemen girişinde satın alabilirsiniz, müzekart geçerlidir.
Topkapı Sarayı Salı günü hariç her gün 09:00 - 18:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Topkapı Sarayı 2023 yılı giriş ücreti yetişkin için 110 TL dir. yabancı Ziyaretçiler için 320 TL 'dir.,